Nurefşan YAYKAL

Osmanlı’dan beri kullanılan Tire Beledi Dokuması’nı gelecek kuşaklara aktarmak isteyen kadın girişimci Nurefşan Yaykal, İzmir Tire’de atölyesini kurarak bu mesleği yaşatmaya çalışıyor

Geçmişi 16. yüzyıla kadar dayanan tarihi Tire Beledi Dokuması’nın son temsilcilerinden olan kadın girişimci Nurefşan Yaykal, dokuma işini ailesinden öğrenip hobi olarak yaparken Tire Beledi Dokuması’nın coğrafi işaret almasından sonra bu mesleğin yok olmaması adına kolları sıvadı. KOSGEB desteği ile İzmir Tire’de atölyesini açarak bu mesleği yaşatmaya ve gelecek kuşaklara aktarmaya karar verdi.

2020’de Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş olan, ustası ve tezgâh sayısı gün geçtikçe azalan Tire Beledi Dokuması’nın son ustalarından Saim Bayrı’nın torunu Nurefşan Yaykal bu kültürü ve dokuma tekniğini açtığı atölyesinde yaşatmaya çalışıyor. Kadın girişimcimizin başarı hikâyesine birlikte göz atalım:

Kendinizden bahseder misiniz?

30 yaşındayım, İzmir’in Tire ilçesinde yaşıyorum. Burada doğup büyüdüm. 5. kuşak Tire Beledi dokuma ustasıyım.

Çalışmalarınızın başlangıç hikâyesini anlatır mısınız?

Dokumacı bir ailede doğup büyüdüm. Anneannem, dedem ve annem dokuma yaparlardı. Dedemlerin evinde bir tezgâh odası vardı. Orada iki tezgâhta ananem ve dedem sürekli dokuma yaparlardı. Ben de çocukken ufak tefek işlerinde onlara yardım ederdim. O zamanlar dokumayı hobi olarak yapardım. İş yerimi Nisan 2021’de açtım. Tire Ticaret Odası’nın beledi dokuma için coğrafi işaret almasından sonra 5. kuşak ve son iki beledi dokuma ustasından biri olduğum için mesleğin kaybolmaması adına işe koyuldum. Daha önce hobi olarak yaptığım işimi büyütmek ve bu kültürü dünyaya duyurmak istedim. Şu anda iki dokuma öğrencim var. Ayrıca yurt dışından da talep ve ilgi çok yüksek. ABD’den moda tasarımı okuyan bir yüksek lisans öğrencisi atölyemize geldi. Bu dokuma tekniğini öğrenmeye merak saldığını ve bir haberde dokuma atölyemi görerek Türkiye’ye bu dokumayı öğrenmeye geldiğini söyledi. Bu çok gurur verici bir his.

Çalışmalarınızda neler üretiliyorsunuz?

Ben unutulmaya yüz tutmuş ata sanatımız olan beledi dokumasının son temsilcilerinden birisiyim diyebilirim. Tamamen Tire Beledi Dokuması üzerine çalışıyorum. Beledi dokuması, en eski pamuklu dokumalarımızdan biridir. Temelleri 16.yüzyıla kadar dayanmaktadır. Tire’de işlenen beledi dokumalarından perdelik, döşemelik, yatak ve yorganlıklar bölgenin gereksinimini karşıladığı gibi bir kısmı da ihraç edilmiştir. Yıllar geçtikçe tezgâh sayısı da azalmıştır.

Beledi dokumalarımız 24 çerçeveye, 16 ya da 13 pedalla kumanda edilebilen tezgâhlarda dokunulmaktadır. Bu tezgâhlarda ortaya çıkan dokuma, çift katlı ve çok dayanıklı bir dokuma cinsidir. Zemin renkleri isteğe göre ama genelde yeşil, kırmızı ve koyu mavi olur. Motiflerde de ağırlık beyaz ve sarıdır. Bademli, kelebek, hebib döşeği, altıparmak ve düzbastı sepet gibi farklı isimlerde desen çeşitlerimiz var. Orta ve ala olmak üzere iki çeşit beledi dokumamız var. Orta dokumalarda ipek çok az kullanılır, döşemelik yorgan ve döşek yüzü olarak da bu tip dokumalar tercih edilir. Ala tipi dokumalarda ipek olup perdelik yapılır.

Beledi dokumalarımızın kullanım alanı oldukça fazla. Ev tekstilinden (runner, servis takımları, kırlent, perde) kıyafet, çanta ve döşemelik gibi birçok alanda kullanılıyor.

KOSGEB ile nasıl tanıştınız? Hangi desteklerden faydalandınız?

KOSGEB ile iş yerimi açmayı düşündüğümde tanıştım. Girişimcilik eğitimlerini tamamlayıp belgemi aldım. Projemi sundum ve onaylandı. KOSGEB’den aldığım destekler sayesinde atölyemde dokuma tezgâhlarının sayısını arttırmış oldum. Çünkü tek tezgâhım vardı ve burada yaptığım üretim çok azdı. İşlerimi büyütmek hatta yurt dışına kadar bu dokumaları ulaştırmayı hedeflemiştim. Ama bunun için imkânım yoktu. KOSGEB bu aşamada imdadıma yetişti. Şimdi aldığım KOSGEB desteğiyle açtığım atölyede iki öğrencim var. Onlar da bu tezgâhlarda dokuma yapmayı öğreniyorlar. İşi usta olarak yapmaya başladıklarında dokuduğumuz kumaşları toplu olarak yurt içi ve yurt dışı firmalarına pazarlayabileceğiz. Bununla ilgili çalışmalar ve araştırmalar yapmaya devam ediyorum. e - Ticaret sitelerini kullanıyorum. Yine bu süreçte KOSGEB’in çalışan, malzeme ve reklam giderleri için tekrar bir destek programı açıklandı ve hemen başvuru yaptım. Ön başvurum kabul edildi.

Ayakları üzerinde duran bir kadın girişimci olarak özellikle çalışma hayatında zorluklarla karşılaştınız mı?

İş hayatında kadın olmak çok zor. Özellikle kendi işinizi kurduğunuzda çok uzun çalışma saatlerine ayak uydurmak zorundasınız ve bu da birçok işinizin aksamasına sebep oluyor. Bir de kadınlar olarak erkeklere kıyasla daha duygusal olduğumuz için kırılgan olabiliyoruz. Kadın olarak önce sizin yaptığınız işe çok inanmanız gerekiyor ve gücünüzü, yapabileceğinize olan inancınızı daha yüksek sesle ve tavırla ifade etmeniz gerekiyor. Bu benim ilk başlarda zorlandığım konuydu ama zamanla daha güçlü bir psikolojiye sahip oldum. Artık birçok konuda duyguları kolay yönetebilen iyi bir iş kadını olduğumu düşünüyorum.

Çevrenizden yaptığınız bu girişiminiz ile ilgili nasıl tepkiler aldınız?

İlk baştaki tepkiler olumsuzdu. Çünkü kaybolmaya yüz tutmuş ve hiç pazarı olmayan oldukça zahmetli bir işe başladım. Çoğunlukla başaramayacağımı düşünen insanlardan tepkiler aldım ama hiçbirini umursamadım. Çünkü ben başaracağıma inanıyordum. Tabii bu süreçte birçok zorlukla karşılaştım. Hiçbiri kolay olmadı ve asla pes etmedim. Çünkü hiçbir şey yapmamış olmamın pişmanlığını yaşamaktansa, ‘en azından denedim ve elimden geleni yaptım’ demek istiyordum. Şimdi ismimi yurt dışına bile duyurdum ki geçen hafta Amerika’da tasarım öğrencisi genç bir arkadaşımız Türkiye’ye gelerek Tire’de beledi dokumayı öğrenmek istediğini söyledi. 23 yaşındaki ABD’li Kyra Zapf isimli bu kişi Amerika’da moda tasarımında yüksek lisans yapıyormuş. Osmanlı’da padişah kaftanlarında kullanılan Tire Beledi Dokuma tekniğini işin ustasından öğrenmek istediğini söyleyerek Tire’ye geldi. Bu benim için büyük bir motivasyon ve gurur kaynağı oldu.

Girişimcilik serüveninizin başından beri olumlu ya da olumsuz sizi etkileyen bir olayla karşılaştınız mı?

Bu mesleği yapmaya başladığımda çok kıymetli insanlarla tanıştım. Herkes bana elinden geldiğince destek olmaya çalıştı. Benim için yaptığım işi takdir etmeleri ve motivasyonumu arttırıcı şekilde bana destek vermeleri çok önemliydi. Bu süreçte tanıdığım kıymetli insanlardan birisi de sevgili Fırat Neziroğlu Hocamdır. Kendisi bizim Türk kültürüne ait dokumalara gönül vermiş, onları yaşatmak için birçok projeler yapıp Türkiye’nin her yerini karış karış dolaşmış bir sanatçıdır. Önümüzdeki zamanlarda beledi dokuma içinde birlikte bir proje yapacağız.

Üzerinde çalıştığınız yeni projeler varsa yazar mısınız?

Üzerinde çalıştığım projeler var. Bir marka oluşturmak istiyorum. Çünkü insanların benim yaptığım ürünleri hayatlarının her alanında kullanabileceklerini biliyorum. Bu yüzden ürünlerime talebi artırabileceğimi düşünüyorum. Dünyada birçok kaynağı çok hızlı tükettik ve artık bir yerlerde buna ‘dur’ dememiz gerekiyor.

Ben dokuduğum kumaşlarla yaptığım ürünlerle insanlara şunu da sağlamış olacağım; çok uzun yıllar kullanabilecekleri, belki de gelecek nesillere aktarabilecekleri ürünlerle değer kazandıracağım. Bu kumaşları dokurken hiçbir şekilde çevreye ve doğaya zarar vermeden, hiçbir kimyasal olmadan, tamamen el emeğiyle  ve insan gücüyle yapılmış olması bizim kaybettiğimiz değerlere yeniden hak ettiğini yaşatmamızı sağlayacak. Yaşadığımız dünyaya zarar vermeden bunu yapabiliyor olmak çok değerli diye düşünüyorum.

Yurt içi satışınızı ve varsa ihracatınızı anlatır mısınız?

Yurt içi ve yurt dışı satışlarım genelde sosyal medya ve e-ticaret siteleri üzerinden oluyor. Bir de Tire’ye gelen turistler genellikle yöresel ürünlere meraklı oldukları için mutlaka atölyemi ziyaret ediyorlar. Ata mesleğimi ayakta tutmak için verdiğim mücadeleyi gören herkes ufak tefek bana destek oluyor.

KOSGEB ile ilgili düşünceleriniz nedir?

KOSGEB’in sağlamış olduğu destekleri çok faydalı buluyorum. Benim gibi girişimciliğe adım atmak isteyen, kendi işinin patronu olmak isteyen özellikle kadın girişimcilere devletimizin bu tarz destekler vermesi mutluluk verici ve teşvik edici bir unsur. Ben de KOSGEB’e desteklerinden dolayı çok teşekkür ederim.

Güncelleme Tarihi: 27 Aralık 2022