Umbrella Biyoteknoloji

Güneşin insan cildini olumsuz etkileyen zararlı ışınlarına karşı biyoteknolojik yöntemler geliştiren Kürşat İncik, tedavi edici dermokozmetik ürünler üretiyor

Umbrella Biyoteknoloji’nin kurucusu Kürşat İncik, gün geçtikçe ısınan dünyamızda doğru ürünlerin kullanımının önemine vurgu yaparken bu minvalde insanların cilt sağlığını korumaya çalışmanın öncelikli hedefleri olduğunu dile getiriyor. Dermokozmetik sektöründe organik ürünlerin etken maddelerini en yüksek verimde elde ederek tedavi edici dermokozmetik ürünlerin üretimine başlayan ve ülkemizde bu tarz ürünlerin üretimini teşvik etmenin önemine değinen genç girişimci Kürşat İncik, yaptığı kozmetik testlerin tamamını hücre kültürleri kullanarak gerçekleştiriyor. Literatür destekli test yöntemleriyle kozmetik ürünlerin etkinliğini gözlemleyen ve sayısal verilere döken İncik, bitkisel atıkların değerlendirilmesi ve tıbbi aromatik bitkilerin toksik olmayan yöntemler ile değerlendirilmesi konusunda da çalışmalar yapıyor.

2023 yılının ikinci yarısında nanoteknolojik uygulamalar ile geliştirdikleri güneş kremleri ve maskelerin piyasada yer alacağını ifade eden genç girişimci Kürşat İncik’in başarı hikâyesin, şu şekilde anlatıyor:

Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

İstanbul Pendik Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra 2016 yılında Niğde Üniversitesi’nde Biyoteknoloji Bölümü’nü kazandım. Sağlık problemlerinden dolayı üniversiteye iki yıl ara verdikten sonra üç yılda lisans eğitimimi başarıyla tamamladım. İstanbul Üniversitesi İşletme lisansımı da tamamladıktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde MBA yüksek lisans eğitimine başladım.

2021 yılının son çeyreğinde İstanbul Teknopark’ta yazdığım bir proje ile kabul alarak bir teknopark girişimcisi olma hakkı kazandım. Umbrella Biyoteknoloji şirketini İstanbul Teknopark bünyesinde kurdum ve dermokozmetik alanında ürün çalışmaları tamamlayıcı tedavilerin yaygınlaşması için Ar-Ge çalışmalarına başladım. Bu süre zarfında Kocaeli / Gebze’de bulunan Arşen Makine ile çalışmalara başlayarak makine ve Süperkritik Ekstraksiyon sistemleri ile ilgili deneyim sahibi olmaya başladım.

Projemde yer alan prosese ek olarak ileri bir teknoloji ile ülkemizde birçok alanda çalışma fırsatı buldum. Özellikle ülkemizi sürdürülebilirlik kapsamında yeni dönüşümlere uyarlayacak Süperkritik Ekstraksiyon sistemlerini yaygınlaştırmak için Arşen Makine ile birlikte çalışıyor ve dermokozmetik ürünler üreten Umbrella Biyoteknoloji şirketinde tüm faaliyetlere devam ediyorum.

İşletmenizin kuruluşundan bugüne kadar olan süreçlerini anlatır mısınız?

Aslında burada birçok güzel deneyime sahip oldum. Bir şirket yönetmek aslında sadece ticari faaliyetlerden ibaret değilmiş. İstanbul Teknopark’ta laboratuvarımızın anahtarını elime aldığımda içeride hiçbir şey yoktu. Yaklaşık 30 metrekarelik laboratuvarı doldurmak için hemen proje yazmaya başladık. KOSGEB İleri Girişimci Destek Programı çerçevesinde ilk desteğimizi aldık. Arşen Makine ile birlikte Ar-Ge çalışmalarımızı daha hızlı ilerlettik. Özellikle bu süreçte yeni kurulmuş bir şirket olarak finansal anlamda dikkatli adımlar atarak çalışmayı hedeflediğimiz konuları belirledik. Bugüne kadar KOSGEB ve TÜBİTAK projeleri yaparak çalışma imkânı bulduk. Kalan birçok çalışmayı kendi öz sermayemiz ile hayata geçirerek çalışmalarımızı tamamlayıp günün sonunda bir ürün ortaya koymayı hedefledik. Özellikle Umbrella, yeni çalışma arkadaşları istihdam etmeye başladığında, insan sayısı arttıkça çalışma alanlarımız da genişledi. Bu da yeni bir girişimde özellikle girişimcinin çok fazla kontrol etmesi gereken bir konu oluyor.

Faaliyetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Umbrella Biyoteknoloji, dermokozmetik alanında çalışmalar gerçekleştiren bir şirket. Özellikle yeni dünya düzeninde sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomik bir model çerçevesinde Süperkritik Ekstraksiyon sistemi ile sıfır atıklı prosesler ile ürünler üretebiliyor ve bunları son ürüne çevirebilecek formülasyonları yaparak tüketiciye daha sağlıklı ve kimyasal bileşenlerden uzak bir dermokozmetik yani cilt tedavisini destekleyici ürünler geliştiriyoruz. Ayrıca Umbrella, ileri vadeli faaliyet alanlarına bu uygulamaları gerçekleştireceği klinikleri, cilt problemlerini yapay zekâ uygulamaları ile doğrulayarak daha doğru kişiselleştirilmiş ürünlerin kullanımını sağlayacak ve kuruluşundan itibaren 5 yıl içerisinde dermokozmetik ve dermotolojik ilaçlar üreten bir yapı olma hedefinde ilerlemektedir.

Ürettiğiniz ürünler hakkında bilgi verir misiniz?

Şu an 8 ürününü piyasaya sunmaya hazırlanıyoruz. Bunlardan 4’ü tüketicilerin kullanabileceği cilt serumları, bir diğeri kliniklerin ve dermatologların kullanabileceği mezoterapi serumu ve diğer üç ürün ise cilt ihtiyaçlarına ve yeni regülasyonlara göre tamamen bitkisel olarak formülize edilmiş güneş koruyucu kremlerdir. 2023 yılının ikinci yarısında piyasaya çıkartacağımız bu ürünlerin tamamını kendimiz formülize ediyor ve aynı zamanda üretimlerini kendimiz sağlıyoruz.

Piyasadakinden farklı olarak bu ürünlerde kullanılan tüm etken maddeler Süperkritik Ekstraksiyon sisteminden elde edilen ekstraktlar ile formülize ediliyor. Burada toksik çözülgenler kullanılmadan tamamen sürdürülebilir bir prosesle kullandığımız tıbbi bitkiler veya bitkisel atıkları tamamen yüksek saflıkta ve yüksek katma değerli ürünlere çevirebiliyoruz. Böylece ülkemizde özellikle bitkisel atıkların değerlendirilmesi ve mevcuttaki ekstraksiyon sistemlerinin enerji harcamalarının çok daha altında maliyetler ile ürünler geliştirebiliyoruz.

Yurt içi ve yurt dışı pazarlarınız nasıl? Satışlarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Bir ürün çıkarmadan önce en çok pazardaki ihtiyacı anlamak ve tüketici müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun ürünleri sunmak için zamanımızın çoğunu pazar araştırmasına ayırıyoruz. Burada özellikle hem yurt içi hem de yurt dışı pazarda dermokozmetik sektörü bir hayli yüksek bir hacme sahip. Sadece güneş kremleri küresel pazarda 9 milyar dolarlık bir dolaşıma ulaştı. Biz satışlarımızın öncelikle yurt içi pazarda yer almasına öncelik veriyoruz. Toplumumuzun kullandığı ithal ürünlerin önüne geçebilecek kalitede ürettiğimiz ürünlerin yerli olarak avantaj sağlamasından sonra küresel pazara açılma hedeflerimiz mevcut. Satışlarımızın organizasyonunu ise kendi bünyemizde fiyat politikaları belirleyerek bazı pazar yerlerine sunuyor. Eczaneler üzerinden satışlar için anlaşmalar yapıyoruz. Aynı zamanda kendi bünyemizde de satışların gerçekleştirilmesi için bir altyapı kuruyoruz.

Devlet desteklerinden ne şekilde ve hangi kurumlardan faydalandınız?

İlk adımımız KOSGEB’in İleri Girişimci Destek Programı’ndan destek almak oldu. Daha sonra KOSGEB desteklerinden faydalanırken TÜBİTAK desteklerinden de yararlanmak için projeler yazdık. Burada proje bazlı hibe programları ile laboratuvarda elimizi güçlendirecek ve birçok üretimi, analizi, Ar-Ge çalışmasını yapabileceğimiz altyapı ihtiyaçlarına yönelerek eksiklerimizi tamamlamayı hedefledik. Bu sayede gün geçtikçe hem Ar-Ge tarafında hem de üretim tarafında bilgi birikimlerimizi geliştirme imkânı bulduk.

Almış olduğunuz KOSGEB destekleri nelerdir? Bu destekler işletmenize ne gibi katkılar sağladı?

İlk olarak İleri Girişimci Destek Programı ile destek almaya başladık. Daha sonra Ar-Ge ve İnovasyon Destek Programı için yeni bir proje yazdık. Destekleri aldığımızda yeni bir girişim olduğumuzdan açıkçası çok mutlu olmuştuk. Devletimizin biz genç girişimcilere tanıdığı bu imkânlar gerçekten çok güzel bir ayrıcalık. Bunu değerlendirmek ve ülkemize katkıda bulunan bir şirket yapısı oluşturmak mevcut altyapılarımız ile birinci önceliğimiz. Bu destekler Türkiye’mizin imkânlarını değerlendirmemizi ve üreticilerden tüketicilere birçok insana destek olmamızı sağlayan bu imkânları elde etmemize olanak sağladı. Çünkü destekler, elimizdeki teknoloji ve bilgi birikimlerimiz ile çiftçilerimize üretim yaptırabilir. Sözleşmeli tarım ile tüm çiftçilerimizin yüksek katma değerli ürünlere gitmesi bunların tüketiciler açısından daha kaliteli ve daha etkili dermokozmetik ürünleri kullanabilmeleri için Umbrella olarak elimizden geleni yapabilmemizi sağladı.

Gelecekte yapacağınız projeleriniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Bu projeler ile neyi amaçlıyorsunuz?

Şirketin yıllık planlarını yaparken yaklaşık 98 adet dermokozmetik ürün çeşidi çıkartarak burada birçok soruna değinmeye özen gösterdim. Başlangıcımız 8 ürünle fakat geriye kalan 90 ürün için adım adım giderek her geçen gün gelen yeni taleplere yanıt vermeye çalışıyoruz. Aynı zamanda kendimizi geliştirerek tüm bu ürünleri hem çevreci hem de insan sağlığını pozitif etkileyecek şekilde ilerletiyoruz. Mevcutta atacağımız adımda nanoteknoloji uygulamaları sıcak haber diyebilirim. Özellikle cilt sorunlarının büyük bir sorununu ortadan kaldıracak ve büyük ses getirecek bir proje üstünde çalışıyoruz. Bu çalışma ülkemiz için büyük bir gelişme olacak ve yakın zamanda da Avrupa’da regülasyonu olan bir konu. Bu projeyi en iyi ihtimaller ile 2023 yılının sonuna başarılı şekilde bitirmiş ve patentleme çalışmalarına başlamış olacağız.

Küçük işletmelere ve girişimcilere tavsiyelerinizi alabilir miyiz?

Girişimci adaylarının kendilerine güvenmeleri gerekiyor. Devletimiz özellikle yeni gelişen alanlarda birçok destekte bulunuyor. Bu alanlarda bu sayede büyük borçlanmalara da gerek kalmıyor. İnandıktan sonra yaptığınız çalışmaların başarıya ulaştığını gördükçe çekilen sıkıntıların ortadan kalktığını anlıyorsunuz. Bir şeyi başarmanın tadı hiçbir şeyle ölçülmüyor. Sesinizi tüm girişimlere ve sizden ilham almasını istediğiniz gençlere duyurmak bu işin sırrı olabilir.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Umbrella Biyoteknoloji olarak özellikle dermokozmetik alanı başta olmak üzere içerisinde bulunduğumuz Arşen Makine ile Süperkritik Ekstraksiyon Sistemlerini endüstriyel ölçülerde üretebiliyoruz. Süperkritik Ekstraksiyon Sistemlerini özellikle dermokozmetik, gıda ve ilaç alanlarına yüksek saflıkta ham madde sağlamak için kullanabileceğiniz gibi son ürün geliştirmek gibi çalışmaları yapabileceğiniz anahtar teslim fabrika kurulumlarını da gerçekleştirebilmekteyiz.

Güncelleme Tarihi: 25 Temmuz 2023